Tanrı’nın Mesih İsa’daki Kurtuluş Planı Bağlamında İbrahim’le yapılan Antlaşma’nın Önemi

Tanrı’nın Mesih İsa’daki Kurtuluş Planı Bağlamında İbrahim’le yapılan Antlaşma’nın Önemi

Yaratılış kitabının onikinci bölümünde İbrahim ile yapılan antlaşma ile karşılaşmaktayız. İbrahim ile yapılan antlaşma, Tanrı’nın kurtuluş planı içerisinde çok temel ve kritik bir konuma sahiptir. Bu nedenle kısaca insanlık tarihinde biraz daha geriye gitmek faydalı olacaktır. İlk olarak Aden bahçesine gitmemiz gerekli. Tanrı insanı yarattığında onları “verimli olun ve çoğalın” diyerek kutsadı ve onlara dedi ki; “Yeryüzünü denetiminize alın ve bütün canlılara egemen olun.” Yine Tanrı insanı “zevk, sevinç” anlamına gelen ve kendi varlığınında içinde bulunduğu Aden bahçesine koyarak insan için olan arzusunu göstermiş oldu. Tanrı insan ile bir sevgi ilişkisi içerisinde bulunmak istiyordu ve yarattığı insanın kendi yüce varlığında zevk alarak yaşamasını arzuluyordu. Tanrı’nın eseri olan yaratılışa bakmak ve bu yaratılışı Tanrı’nın adaletine ve sevgisine dayanarak yönetmek amacıyla yaratılan ve Tanrı’nın varlığından zevk alan bol bir yaşam sürdürmek üzere Aden’de konumlandırılan insan, Rab’bin buyruğuna karşı gelerek Tanrı gibi olmayı istedi, iyiyle kötüyü bilme ağacının meyvesinden yedi. Tanrı’nın bu günaha karşılık verdiği yargılardan sonra O’nun günah problemine ilişkin çözümünü okuyoruz. Kutsal ve Adil Tanrı’nın önündeki suçluluğunu ve kirliliğini incir yapraklarıyla örtmek isteyen insan için Tanrı, bir kurban sistemi kurarak insanla ilişkisini sürdürmeyi seçti. Aynı zamanda Tanrı insanın kurtuluşu için bir vaat verdi ve şeytana şöyle dedi; Onun (kadından doğan bir insan) soyu senin (yılan-şeytan) başını ezecek (Yaratılış 3:15). İşte böylece Tanrı Mesih İsa’daki kurtuluş planına ilişkin ilk vaadi sundu. Günah yeryüzünde yayılmaya devam ederken bozulmanın ve kötülüğün de nasıl yayılmaya devam ettiğini Yaratılış kitabının altıncı bölümüne kadar okuyoruz. Bundan sonra Tanrı lütfundan, merhametinden, adaletinden ve kutsallığından ötürü yaratılışı bir tufan ile yenilemeyi seçti. Tanrı Nuh aracılığıyla, insanlık ile bir antlaşma yaptı ve başlangıçta insanı yaratırken verdiği kutsamayı Nuh aracılığıyla tüm insanlığa yineledi. Kutsal Kitap’ın devam eden bölümlerinde ise insanlığın Tanrı’ya yabancılaşmaya ve Tanrı’ya itaatsizliğe devam ettiğini görüyoruz. Antlaşma Kutsal ve Adil Tanrı’nın günahlı (suçlu) ve kirli insanlık ile ilişki kurma dilidir. Tanrı tüm insanlık ile bir antlaşma yapmıştı. Ama insan Tanrı’ya itaatsizlik ederek (günah) kendi bağımsız yolunda yürümeyi sürdürdü.

Kısa ama gerekli bir giriş yaptıktan sonra şimdi İbrahim’le yapılan antlaşmanın taşıdığı kritik öneme tekrar dönebiliriz. Nuh aracılığıyla yapılan antlaşma tüm insanlık ile yapılmıştı. Ama şimdi İbrahim’in dönemine baktığımızda çok daha farklı bir detay görüyoruz. Tanrı bu antlaşmayı tek bir kişi ile yaparak, bu kişinin soyu aracılığıyla tüm dünyaya bir kurtuluş sağlayacağı vaadini verdi. Tanrı’nın İbrahim ile yaptığı antlaşma üç temel vaatten meydana geliyor. Birincisi soydur. Tanrı yaşlı bir adam ve rahmi ölü bir kadından gökteki yıldızlar kadar kalabalık bir soy yaratacığını vaat ediyor. İkincisi topraktır. Tanrı İbrahim ve soyu için fiziksel bir vaat ve bereket sunuyor. Üçüncü vaat ise kutsamadır. RAB İbrahim’e şöyle dedi; Yeryüzündeki bütün halklar senin aracılığınla kutsanacak (Yaratılış 12:3).

Yaratılış kitabının on beşinci bölümünde önemli bir hikaye daha karşımıza çıkıyor. Avram (İbrahim) bir görüm gördü. Tanrı Avram’dan bazı hayvanlar getirmesini istedi. Avram bu hayvanları kestikten sonra parçalarını karşılıklı olarak dizdi. Bu o dönemde insanlar arasında bir antlaşma yapılırken, “eğer bu antlaşmaya uymazsam aynısı benim başıma gelsin” anlamında sıklıkla yerine getirilen bir uygulamaydı. Sonra Avram Rab’bin görkemli varlığının tecelli etmesiyle dumanlı bir mangalın ve alevli bir meşalenin kesilen hayvan parçaları arasından geçtiğini gördü ve o anda Rab’bin kendisine verdiği vaadi tekrarladığını işitti. Böylece Rab vaadinin kesinliğini o dönemde yaşayan insanların anlayacağı bir dil ile Avram’a tekrar açıkladı. Bundan sonra Rab’bin antlaşmasını, İbrahim’in oğlu İshak ve İshak’ın oğlu Yakup ile devam ettirdiğini Kutsal Kitap’ın ilerleyen bölümlerinde görüyoruz.

Peki “tüm halklara sağlanacak olan kutsama” nasıl gerçekleşti? Tanrı İbrahim’e vaat ettiği gibi bir soy yarattı. Bu soydan peygamberler çıkartarak halkına seslendi. Yine bu soydan Musa’yı çıkartarak halkını Mısır’daki zulüm ve baskıdan kurtardı. Böylece dört yüz otuz yıl sonra Musa aracılığıyla Yasa’yı antlaşmaya ekledi. RAB’bi tanıyan kutsal bir halk yaratma amacını devam ettiren Tanrı, aynı soydan Davut’u çıkartarak onunla, Mesih İsa’daki kurtuluş planını daha da belirginleştiren bir antlaşma yaptı. Bu antlaşma ile Tanrı, Davut’a “Ben ona baba olacağım o da bana oğul olacak… Onu sonsuza dek tapınağımın ve krallığımız üzerine atayacağım; tahtı sonsuza dek sürecektir.” diyerek soyundan gelecek Kurtarıcı Kral Mesih’i önceden bildirdi. Böylece Mesih’i bu soydan gönderdi. İsa Mesih beden alıp aramıza indiğinde günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim’den başlayarak bütün uluslara O’nun (İsa Mesih) adıyla duyurulmaya başlanmış oldu.

İşte böylece Tanrı’nın Mesih İsa’daki kurtuluş planının İbrahim ile yapılan antlaşma ile birlikte yavaş yavaş belirginleşmeye başladığını görebiliriz. İbrahim ile yapılan antlaşma kurtuluş tarihinde hem daha spesifik olması nedeniyle hem de Mesih İsa’daki kurtuluş planının daha da belirginleşmeye başlaması nedeniyle temel bir önem arz etmektedir. İbrahim’in soyundan gelen Mesih’in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla kutsal kılındık.

Avram RAB’be iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı (Yaratılış 15:6).

Nasıl İbrahim imanı sayesinde Tanrı’nın önünde doğru sayıldıysa, İbrahim oğlu, Davut oğlu, Tanrı Oğlu İsa Mesih’in adına olan iman, günahlı (suçlu) ve kirli olan insanı Kutsal ve Adil olanın önünde salih saydıracaktır.

Son olarak Tanrı’nın İbrahim ile yaptığı antlaşmanın Mesih İsa’daki kurtuluş planı bağlamındaki yerini ve önemini anlamak için İncil’in ilk ayetinin derinliğine dalmamız ve yüreklerimizde hayranlıkla Rab’be tapınmamız gerekir.

İbrahim oğlu, Davut oğlu, İsa Mesih’in soy kaydı şöyledir: (Matta 1:1).

İsa Mesih’in beden alıp dünyamıza inmesi ile İbrahim’e verilen kutsama vaadi yerine getirilmiştir.

Eray ÖZTÜRK

Bir yanıt yazın